31 Aralık 2015 Perşembe

2. Dereceden Opamp Devreleri - #33



Bu bölümde 2. Dereceden opamp devrelerinin nasıl analiz edildiğini öğreniyoruz.



Kolay Gelsin

eeminucer.blogspot.com



@Emin_Ucer




26 Aralık 2015 Cumartesi

Genel 2. Derece Devreler (part 6) - #32

Bu bölümde seri veya pararel olmayan daha genel 2. derece devrelerin analizini öğreniyoruz.



Kolay Gelsin



eeminucer.blogspot.com

@Emin_Ucer




Genel 2. Derece Devreler (part 6) - #32

Bu bölümde seri veya pararel olmayan daha genel 2. derece devrelerin analizini öğreniyoruz.



Kolay Gelsin



eeminucer.blogspot.com

@Emin_Ucer




24 Aralık 2015 Perşembe

Paralel RLC Devrelerin Basamak Tepkisi (part5) - #31

Bu bölümde Paralel RLC Devrelerin Basamak tepkilerini inceliyoruz.



Kolay Gelsin



eeminucer.blogspot.com



@Emin_Ucer






22 Aralık 2015 Salı

20 Aralık 2015 Pazar

Paralel RLC Devrenin Doğal Tepkisi (part3) - #29

Bu bölümde seri RLC devreler ile ilgili sorular çözüyor sonrada paralel RLC devresinin doğal tepkisini inceliyoruz.



Kolay Gelsin



@Emin_Ucer






19 Aralık 2015 Cumartesi

Seri RLC Devrenin Doğal Tepksi (part2) - #28

Bu bölümde seri RLC devrelerin doğal tepkisini buluyoruz.



Kolay Gelsin



eeminucer.blogspot.com

@Emin_Ucer










16 Aralık 2015 Çarşamba

RLC Devreler part1 (başlangıç ve son değer bulma) - #27

Bu bölümde RLC devrelere başlıyor ve 2.dereceden devrelerin tanımları, bu devredeki depolama elemanlarının başlangıç ve son gerilim/akım değerlerini bulmayı öğreniyoruz.



Kolay Gelsin



eeminucer.blogspot.com

@Emin_Ucer






14 Aralık 2015 Pazartesi

(RC-RL Pratik Uygulamalar) Örnek Soru Çözüm -#6

Bu bölümde RC ve RL devrelerin pratik uygulamalarda (dijital devrelerin çalışma hızları, röle kapanma süreleri ve arabalardaki ateşleme mekanizmaları gibi) nasıl karşımıza çıktığı görüyoruz.



Hepinize Kolay Gelsin



eeminucer.blogspot.com

@Emin_Ucer






9 Aralık 2015 Çarşamba

(RC RL Devreler) Örnek Soru Çözüm -#4

Bu bölümde RL ve RC devrelerin basamak tepkileri ile ilgili sınava yönelik 2 soru çözüyoruz.



Kolay Gelsin



@Emin_Ucer




7 Aralık 2015 Pazartesi

Örnek Soru Çözüm - #3

Bu bölümde kaynaktan bağımsız RC devreler ile ilgili örnek soru çözüyoruz.



Kolay Gelsin



@Emin_Ucer








4 Aralık 2015 Cuma

Lab#3 - Geçici Durum Tepkisi

Bu bölümde Lab#1 ve Lab#2 bölümlerinde öğrenmiş olduğumuz devre simulasyon ve analiz programlarını kullanarak geçici durum tepkisinin bilgisayar yardımı ile nasıl bulunacağını öğreniyoruz.



Kolay Gelsin



@Emin_Ucer






3 Aralık 2015 Perşembe

Visual C++ 2010 Dersleri - Erişim Denetleyicileri #28

Bu bölümde C++ sınıflarından kullanılan erişim denetleyicilerini (access modifiers), neden ve nasıl kullanıldıklarını öğreniyoruz.



Kolay Gelsin



@Emin_Ucer










1 Aralık 2015 Salı

1. Dereceden Opamp Devreleri - #26



Bu bölümde 25. bölümde işlediğimiz RL devrelerin basamak tepkisi ile ilgili sorular çözüyor ve opamp'lerin RC devreler ile kullanımı görüyoruz.






29 Kasım 2015 Pazar

RC Devrelerinin Basamak Tepkisi #24

Bu bölümde RC devrelerinin birim basamak fonksiyonlarına verdiği tepkileri inceliyoruz..



Kolay Gelsin

@Emin_Ucer

26 Kasım 2015 Perşembe

RC Devreler (part 1) - #21

Bu bölümde birinci dereceden devrelerin ilki olan kaynaktan bağımsız RC devreleri ve analizini öğreniyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Hepinize Kolay Gelsin

eeminucer.blogspot.com
@Emin_Ucer

22 Kasım 2015 Pazar

C++'da sınıflar

Bu bölümde nesneye yönelik programlamanın arkasındaki mantığı anlamaya çalışıyor ve bunun C++ dilindeki karşılığı olan sınıf yapılarının nasıl oluşturulduğunu öğreniyor, sınıflardan nesne oluşturmayı ve oluşturulan nesnelerin üyelerine nasıl erişeceğimizi görüyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Kolay Gelsin.

eeminucer.blogspot.com

@Emin_Ucer

21 Kasım 2015 Cumartesi

Pspice Dersleri

Bu lab bölümünde Pspice programını kullanarak devre analizinin nasıl yapılacağını öğreniyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Pspice 9.1'i indirmek için link
https://drive.google.com/file/d/0B5xUNxiA8LYEX05zaXZVQXdSOUU/view?usp=sharing

Kolay Gelsin

eeminucer.blogspot.com
@Emin_Ucer

Kapasitörler - part1

Bu bölümde kapasitörlerin çalışma prensibini, bulunma hikayesini ve üzerindeki akım gerilim ilişkisini öğreniyoruz.

Aşağıdan izleyebilirsiniz.



Kolay Gelsin

eeminucer.blogspot.com
@Emin_Ucer

19 Kasım 2015 Perşembe

C'de Önişlemci komutları

Bu bölümde C dilindeki ön işlemeci komutlarını ne olduğun, nasıl kullanıldığını ve ne işe yaradıklarını öğreniyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Kolay Gelsin

eeminucer.blogspot.com
@Emin_Ucer

18 Kasım 2015 Çarşamba

Örnek Soru Çözüm - part#2

Bu bölümde Thevenin devresi, maksimum güç ve opamp'ler ile ilgili sorular çözüyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Hepinize Kolay Gelsin

eeminucer.blogspot.com
@Emin_Ucer

17 Kasım 2015 Salı

Örnek Soru Çözümleri - part#1

Yoğun istek üzerine 17. bölüme kadar öğrendiklerimiz hakkında bir kaç örnek soru çözümü hazırladım. 2 bölüm şeklinde yayımlayacağım. Bu ilk bölümde 2 soru diğer bölümde de 2 soru olacak.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Hepinize Kolay Gelsin
eeminucer.blogspot.com
@Emin_Ucer

16 Kasım 2015 Pazartesi

İdeal Olmayan Opamp Modeli

Bu bölümde opamp'lerden oluşan devrelerin nasıl analiz edileceğini, ideal olayan opamp modelini ve son olarak opamp'lerin karşılaştırıcı olarak nasıl kullanılacağını öğreniyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Kolay Gelsin

eeminucer.blogspot.com
@Emin_Ucer

Vektör ve Matris İşlemleri

Bu bölümde matlab'da vektör ve matrisler işlemleri için en çok kullanılan komutları anlatmaya çalıştım..

Buradan İzleyebilirsiniz.



Kolay Gelsin

eeminucer.blogspot.com
@Emin_Ucer

15 Kasım 2015 Pazar

C'de Dosya İşlemleri

Bu bölümde C dilindeki dosya açma, yazma ve okuma işlemelerinin nasıl yapıldığını öğreniyoruz.
Buradan İzleyebilirsiniz.



Kolay Gelsin

eeminucer.blogspot.com
@Emin_Ucer

14 Kasım 2015 Cumartesi

Opamp Uygulamaları

Bu bölümde opamp'ler ile yapılan
-tersleyen yülseltgeç
-terslemeyen yükseltgeç
-Buffer
-Toplayıcı yükseltgeç
-Fark alıcı yükselgeç

devrelerini öğreniyor, analiz ve simule ediyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Kolay Gelsin

eeminucer.blogspot.com
@Emin_Ucer

Matlab Komutları 1

Matlab komutları bölümünün bu ilk bölümde matlab'da dosya ve dizin işlemlerinin hızlı bir şekilde yapılmasını sağlayan sistem komutlarını görüyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Hepinize Kolay Gelsin

eeminucer.blogspot.com
@Emin_Ucer

C++'da Header Dosyası Oluşturma

#include ""kendi_header_dosyam.h"

Bu bölümde kodların daha organize bir şekilde yazılmasına imkan sağlayan, uygulama içeriklerini kullanıcıdan gizlemeye yarayan header dosyaları oluşturmayı ve onları ilgili kod içerik dosyalarına bağlamayı öğreniyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Hepinize Kolay Gelsin

@Emin_Ucer

12 Kasım 2015 Perşembe

Opamp'ler part 1

Bu bölümde elektronik devrelerinin yapı taşlarından olan OPAMP'ları öğreniyoruz. Bu ilk partta Opamp'in kullanım amacı, ideal ve lineer opamp modelinin elektrik devrelerinde kullanımı ve analizinin nasıl yapıldığını inceliyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Hepinize Kolay Gelsin


@Emin_Ucer

11 Kasım 2015 Çarşamba

Circuit Simulator

Bu ilk lab bölümde, daha sonraki derslerimiz içinde sık sık kullanacağımız gerçek zamanlı simülasyon için hazırlanmış kolay, pratik, ücretsiz ve açık kaynak kodlu bir programı öğreniyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Programı İndirmek için
https://drive.google.com/file/d/0B5xUNxiA8LYESzc1OEZkZlg5S28/view?usp=sharing

Programı Online Kullanmak İçin
http://www.falstad.com/circuit/circuitjs.html

Hepinize Kolay Gelsin


@Emin_Ucer



10 Kasım 2015 Salı

Typedef ve Structers

Bu bölümde ilkel veri tiplerine kendi isimlerdirmemizi yapmamıza imkan sağlayan typedef anahtar kelimesini ve kendi veri tiperimizi oluşturmak için kullandığımız struct'ları öğreniyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Kolay Gelsin

@Emib_Ucer

9 Kasım 2015 Pazartesi

C++'da Bit Seviyesinde İşlemler

Bu bölümde C++'da bit seviyesinde işlemler yapmak için kullanılan operatörleri ve bu işlemleri öğreniyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Hepinize Kolay Gelsin
@Emin_Ucer

8 Kasım 2015 Pazar

Thevenin ve Norton Devreleri ve Maksimum Güç Transferi part2

Bu bölümde bağımlı kaynak barındıran devrelerin Thevenin ve Norton devrelerinin nasıl bulunacağını ve maksimum güç transferinin ne olduğunu öğreniyoruz.

Buradan İzleyebilirsiniz.



Hepinize Kolay Gelsin

@Emin_Ucer

7 Kasım 2015 Cumartesi

Kaynak Dönüşümü, Thevenin ve Norton Devreleri ve Max. Güç part1

Bu bölümde Kaynak Dönüşümü, Thevenin ve Norton Devreleri ve Max. Güç konularını işliyoruz. 2 part halinde yayımlanacak olan bu dersin ilk bölümünü;

Buradan izleyebilirsiniz.



Kolay Gelsin.
@Emin_Ucer

Doğrusallık ve Süperpozisyon

Elektrik devre ve sistemleri derslerinde bu bölümde doğrusallık ve süperpozisyonu öğreniyoruz.

Buradan izleyebilirisiniz.



Kolay Gelsin.

@Emin_Ucer

Matlab'da değişkenler

Bu bölümde matlab'da değişkenler tanımlamayı, noktadan sonraki hassasiyetleri ayarlayan formatları ve matrisler oluşturmayı görüyoruz.

Buradan izleyebilirsiniz.



Hepinize İyi Çalışmalar

@Emin_Ucer

5 Kasım 2015 Perşembe

C++'da Sayı Tahmin Oyunu ve VS 2010'da DEBUG işlemleri

Visual C++ 2010 dersleri devam ediyor. Bu bölümde sayı tahmin oyunu üzerinden VS2010'daki Debugging aracının nasıl kullanıldığını öğreniyoruz. Ayrıca C++'da random sayılar nasıl üretilir ve nasıl kullanılır sorularının cevabı da bu bölümde.

Buradan izleyebilirsiniz.



Kolay Gelsin.

Matlab ortamı ve programlama dili - İlk program

Matlab derslerine devam ediyoruz.

2. dersi buradan izleyebilirsiniz.




Kolay Gelsin

@Emin_Ucer

Supernode ve Supermesh

Elektrik devreleri ve sistemleri derslerimiz devam ediyor. Bu derste nodal ve mesh analiz yöntemlerinde karşımıza çıkan supernode ve supermesh kavramlarını öğreniyoruz.

Buradan izleyebilirsiniz.



Hepinize kolay gelsin :)

@Emin_Ucer


4 Kasım 2015 Çarşamba

Matlab Dersleri

Yepyeni bir seriye başlıyorum arkadaşlar. Desteklerinizi eksik etmeyin :)

MATLAB Dersleri,

Bu ilk bölümde matlab nedir ? Ne için kullanılır ? gibi soruları tartışıyor çalışma ortamını öğreniyoruz.

Buradan izleyebilirsiniz.



İyi çalışmalar.
@Emin_Ucer


3 Kasım 2015 Salı

1 Kasım 2015 Pazar

Nodal (Düğüm) Analiz Yöntemi

Elektrik devrelerinde sistematik çözüm için kullanılan nodal analiz yöntemini öğreniyoruz.

Serimiz devam ediyor.

Buradan İzleyebilirsiniz.

Hepinize Kolay Gelsin

@Emin_Ucer


C+++'da stringler

C++ 'da stringler ile işlemler yapmak bazen kafa karıştırıcı olabiliyor. Hem geleneksel C dilinden gelen karakter dizileri ve onların işaretçiler ile olan ilişkisi hem de C++ ile gelen ve artık neredeyse tüm modern dillerin sunduğu ve stringler ile tıpkı tamsayılar gibi işlemler yapabildiğimiz string veri türünü inceliyor ve bu iki geleneğin program içerisinde nasıl kullanıldığı öğreniyoruz.

İki bölümden oluşan bu kısımın ilk bölümünde geleneksel C tipi karakter dizileri ile oluşturulan katarları,

İkinci bölümde ise std::string isim alanının sağladığı string veri türünü öğreniyoruz.

Hangisini kullanacağınız ise size kalmış :)

Hepinize Kolay Gelsin.

Sevgilerle : )


(Not: Destek için lütfen videoları beğenmeyi, yorumlar ve eleştiriler yapmayı ve kanalıma abone olmayı unutmayın. Teşekkürler )








@Emin_Ucer



26 Ekim 2015 Pazartesi

Kirchhoff'un gerilim ve akım yasaları

Serimize yepyeni bir konu ile devam ediyoruz.

Bu bölümde elektrik devrelerinin analizinde kullanılan araçlardan birini; Kirchhoff'un gerilim ve akım yasalarını öğreniyor ve bazı örnekler yapıyoruz.

Buradan izleyebilirsiniz.


Videoyu beğenmeyi, yorum atmayı ve kanalıma abone olmayı unutmayın :)
Hepinize İyi Çalışmalar

@Emin_Ucer

25 Ekim 2015 Pazar

C++'da Statik ve Dinamik dizilerin kullanımı

C++'da Dizileri anlattım.

        -Diziler nedir ?
        -Nasıl tanımlanırlar ?
        -Dizilerin elemanlarına erişim ve atama nasıl olur ?
        -İşaretçiler ile dizilerin ilişkisi.
        -Dizileri fonksiyon parametresi olarak kullanma.
        -Çok boyutlu diziler

Buradan 1. bölümü
Buradan da 2.bölümü

izleyebilirsiniz.




24 Ekim 2015 Cumartesi

Örneklerle güç ve enerji

Bu bölümde örnekler üzerinden güç ve enerjiyi anlatmaya çalıştım.

           -Ampuller
           -Su ısıtıcıları
           -Elektrik Motorları ... vb

daha bir çok enerji formu elektrik enerjisinden dönüştürülerek kullanılıyor. Bu bölümde çeşitli enerji formları arasında bir dönüşüm formu olan elektrik enerjisini öğrenmeye devam ediyoruz.

Buradan  izleyebilirsiniz.

İyi çalışmalar


21 Ekim 2015 Çarşamba

Yeni Videolar Yayında, Serilere devam ediyoruz !!

Yeni Videolar Yayında, Serilere devam ediyoruz !!

Enerji ve Güç kavramları üzerine konuştuğumuz dersi


C++'da işaretçileri işlediğimiz derse ise


ulaşabilirsiniz.

Kolay Gelsin.

@Emin_Ucer



20 Ekim 2015 Salı

Gerilim ve Akım Kaynakları

Elektrik devrelerinde gerilim ve akım kaynakları nasıl gösterilir? Nasıl kullanılır ? Ne anlama gelirler ?

Bu bölümde gerilim ve akım kaynaklarını inceliyor ve elektrik devrelerindeki düzenleri oluşturan yapıları öğrenmeye devam ediyoruz.

İzlemek için tıklayın 


19 Ekim 2015 Pazartesi

Direç Hesaplama ve Elektrik Devrelerinde Direnç Kullanımı

Elektrik Devreleri ve Sistemleri serisi devam ediyor.

Modül#1 - Kısım#3- Bölüm#3

Bu bölümde direnç değerlerinin dirençler üzerindeki renk kodlarını kullanarak nasıl hesaplandığını öğreniyoruz. Daha sonra dirençlerin elektrik devrelerinde neden kullanıldığı niçin gerek duyulduğu sorularına cevap arıyoruz. Son kısımda da dirençlerin seri veya pararel bir şekilde bağlanması sonucu devredeki eşdeğer direncin ve akım değerlerinin nasıl değiştiğini inceliyor ve bu direnç konfigurasyonları için formüller veriyoruz.

Seriyi beğeniyorsanız, beğenmeyi, yorum atmayı ve kanalıma abone olmayı unutmayın. Yorumlarınız ve geri dönüşlerinizle daha güzel bir seriye dönüşecektir.

İzlemek için tıklayın



Hepinize kolay gelsin.
İyi çalışmalar.

Emin
@Emin_Ucer

14 Ekim 2015 Çarşamba

Elektrik nedir ? Akım, gerilim ve direnç

Elektrik devreleri ve sistemleri derslerine devam ediyorum.

Modül#1 - Kısım#1 - Elektrik nedir ? - Bölüm#1

Bu ilk bölümde akım gerilim ve direnç kavramlarını basit bir örnek üzerinden anlatmaya ve aralarındaki ilişkiyi göstermeye çalıştım.

İzlemek için tıklayın


12 Ekim 2015 Pazartesi

Elektrik Devreleri ve Sistemleri

Merhabalar Arkadaşlar,

Youtube üzerinden yeni bir ders serisine başlıyorum. Bu seride baştan sona giriş seviyesinde Elektrik Devre ve Sistemlerini öğreneceğiz. Çevrenizdeki elektriksel cihazların ve teknolojinin nasıl çalıştığını merak ediyorsanız bu seriyi kaçırmayın.

Yorum yapmayı ve kanalıma abone olmayıda unutmayın. (Yorumlarınız sayesinde seriyi daha ilgi çekici hale getirebilirim)

Elektrik Devreleri ve Sistemleri Dersleri - Giriş (İlk Video)

İyi çalışmalar.


23 Eylül 2015 Çarşamba

Çoklu Görev (Multitasking ve Threading) nedir ? (C++ Uygulamalı)

Herkese merhaba,

Uzun bir aradan sonra bayram tatilini fırsat bilerek tekrar bir şeyler yazayım dedim. Bloğumu takip edenler bilir, hem teorik açıklama tarzında hem de pratik uygulama tarzında yazılarım var. Yeri geldiğinde ise bu ikisini birleştirmekten keyif alıyorum, çünkü hem daha açıklayıcı hem de uygulanabilir olması açısından okuması daha keyifli olabiliyor. Bu yazı, üzerine son zamanlarda epey vakit harcadığım ve çalıştığım bir konu üzerine olacak, bilgilerim tazeyken yazalım da dursun bir kenarda.

Çoklu İşlem/Görev Nedir ?
Eğer işletim sistemleriyle ilgili özel bir merakınız varsa muhakkak "Çoklu Görev" kavramını duymuşsunuzdur. Kısaca birden fazla programın yada programı oluşturan alt programcıkların eş zamanlı olarak çalışmasına (yada öyle görünmesine) "Çoklu Görev" diyoruz. İşletim sistemi literatüründe "Process" diye geçen şey aslında bilgisayarınızda eş zamanlı çalıştırdığınız ayrık programlardan başkası değil. Örnek olarak bir web tarayıcının ve bir kelime işleme programının aynı anda çalışıyor olması ve hatta bir de arka planda müzik dinliyor olmanız çoklu göreve güzel bir örnektir. Aslında bilgisayarınız işletim sisteminizin yardımıyla sizden habersiz daha bir çok programı, servis yazılımlarını, donanım kontrolü gibi işlemleri eş zamanlı gerçekleştirir. İşletim sisteminiz, siz web'de gezinirken bir yandan sürekli farenizin ve klavyenizin hareketlerini tarar, eğer bir yazdırma işlemi varsa onu gerçekleştirir, arka planda bir dosya işlemi varsa onu icra eder, bir yandan e-posta istemcinize bir mail gelmiş mi ona bakar vs. Kısaca bu ve bunlar gibi bir çok üst ve alt seviyede yürütülen işleri eş zamanlı gerçekleştirmeye çalışır. 




C gibi bir dilde programlama tecrübeniz varsa tüm programın bir main() fonksiyonu içerisinde icra edildiğini ve özellikle kullanıcıdan bir girdi beklerken tüm programın girdi beklenen satırda durduğunu bilirsiniz. Kullanıcı klavyeden bir girdi girmeden herhangi bir şey yapamazsınız. Aşağıdan yukarıya bu tür tek yönlü bir akış hem işlemci zamanınızın boşa harcanmasına hem de birim zamanda tek bir işlemin yürütülmesine, dolayısıyla da verimsizliğe yol açar. Nitekim ilk zaman komut satırıyla çalışan işletim sistemlerinde (DOS, UNIX) aynen bu durum söz konusudur. Bilgisayar herhangi bir zamanda sadece tek bir işlem ile meşgul olabilir ve o işlem bitmeden kullanıcının başka bir işlemi yapması veya başlatması mümkün değildir. Yani bir dosyayı bir yerden başka bir yere taşırken aynı zamanda bir disketin içeriğine erişemezsiniz, bunları sırayla yapmak zorundasınızdır ve bu yüzden işletim sistemi her işlemden sonra ne yapılacağını size soran bir komut satırına sahiptir.


İşletim sistemlerinin günümüz şekline evrilmesinde bu problemin çözümü önemli bir yer tutar. İşlemciler (tek çekirdekli olanları) her saat darbesinde sadece tek bir komutu işler, dolayısıyla birden fazla görevin eş zamanlı yapılması donanımsal olarak da imkansız görünmektedir. Ancak işlemcinin çoğu zaman "idle" modda çalışması ve bu nedenle işleme gücünün verimli bir şekilde kullanılamaması mühendislerin canını sıkmış olacak ki oldukça akıllıca bir çözüm geliştirmişler - "İşlemci zamanını paylaştırmak". Bu yöntemde "schedule" denen ve işletim sistemi tarafından hazırlanan bir plan dahilinde işlemci, işleme gücünü sırasıyla kısa bir süreliğine bir programa(process) verir. Programın bir kısmı işlendikten sonra bu işlem sonucu oluşan veriler RAM üzerine kaydedilir ve başka bir program işlemciyi kullanmaya başlar. Bu şekilde her program belli bir süre işlemcide işlenir ve sırasını "plan" daki diğer programa bırakır. İşlemci, çalışan tüm programları işleyip bitirene kadar bu planı uygular ve tamamlanan programlar plandan çıkarılır. Böylece gerçekte işlemci zamanını bölerek sırayla işlenen işlemler, yüksek saat (clock) hızlarında kullanıcılara eş zamanlı icra ediliyormuş gibi görünür. Bu yöntem sayesinden küçük ve hızlı işlemler, büyük ve uzun işlemlerin bitmesini beklemeden işlemci gücü en verimli şekilde kullanılarak tamamlanır ve pratik anlamda bizlere günümüz işletim sistemlerinin sağladığı aynı andan birden fazla işlem yapma kabiliyeti kazandırır. Buna paralel işlem kabiliyeti de denebilir.

Thread Nedir ?
Bir bilgisayarda birden fazla programın(process) aynı anda çalışmasına (bir çok işi aynı anda yapmaya) "çoklu görev" dendiğini öğrendik. Peki ya tek başlarına programlarda birden fazla paralel bir şekilde icra edilmesi gerek işlemlere ihtiyaç duyarlarsa !! Mesele Microsoft Word kelime işleme programını düşünün; hem klavyeden gelen veriyi dinlemesi hemde yazdırma komutu uygulandığından yazdırma işlemlerini yönetmesi gerekir. Birini yaparken diğerini iptal etmez yada ertelemez. Bir yandan yazıcıya komut gönderir diğer yandan da hala size belge üzerinde değişiklik yapma imkanı verir. Fiziksel olarak elbette ikisini bir arada yapmaz; yine yukarıda anlattığım gibi bir "plan" dahilinde bu işlemleri de parçalayarak farklı işlemci zamanlarında seri bir şekilde tamamlar, bu kullanıcı gözünde işlemlerin paralel bir şekilde olması demektir. 




İşte her ayrık programın içerisindeki, alt işlemler için özelleşmiş (klavye verisini dinle, yazıcıyı kontrol et gibi) "program parçalarına" yada diğer bir tabirle "programcıklara" işletim sistemi literatüründe "thread" denir. Thread'ler programların alt parçalarıdır ve program döngüsü içerisinde herhangi bir zamanda başlar ve yine herhangi bir zamanda sonlanırlar. Program yazarken aynı anda birden fazla işlem yapma ihtiyacınız olduğunda başvuracağınız çözüm thread'leri kullanmaktır. Thread'ler yukarıda belirtildiği gibi program döngüsü içerisinde herhangi yerde başlatılır ve "thread fonksiyonu" denilen kod parçacıklarını icra ederler. Bu fonksiyon içeriği icra edildikten sonra thread sonlandırılır ve tekrar başlatılmaz.

Visual C++ ve Threading
Buraya kadar anlattıklarımın akılda kalması için bir örnek yapalım. Paralel işlemi anlatmak için Visual C++ da bir Windows Application Form uygulaması açalım ve aşağıdaki formu tasarlayalım. [1 textbox, 1 button, 1 listbox] (Ben 2010 Express Edition kullanıyorum). Aslında form uygulaması da başlı başına threading'e bir örnektir. Çünkü form üzerine koyduğunuz her bileşen (buton, metin alanı vs.) bir program thread'i tarafından dinlenir. Butona tıkladığınızda yada metin alanına (textbox) bir şeyler yazdığınızda bu thread ilgili "Event Handler" kod parçalarını icra eder ve bu olaylara tayin ettiğiniz işlemleri gerçekleştirir. Bunu yapmak için ayrı olarak kod yazıp thread oluşturmanız gerekmez, geliştirme ortamınız ve işletim sisteminiz sizin için bu işi varsayılan olarak yapacaktır. 




.NET Platformunda thread'leri kullanmak için System::Threading isim alanını kodumuza ekleyelim.

using namespace System::Threading;

Bu alan adının sağladığı 'Thread' sınıfından iki tane thread nesnesini Form1 sınıfı içerisine global olarak tanımlayalım.

Thread^ th1;
Thread^ th2;

Bu örnekte 2 tane thread oluşturup her thread içinde, form ekranındaki listeye programın o thread'de olduğunu gösteren bir yazı ekleyeceğiz. Şimdi bu thread'lerin icra edecekleri Thread fonksiyonlarını Form1 sınıfımızın içerisine aşağıdaki gibi yazalım.

private: void ThreadFunction1()
{
while(1)
{
listBox1->Items->Add("Thread - 1 Fonksiyonu");
th1->Sleep(1000);
}
}

private: void ThreadFunction2()
{
while(1)
{
listBox1->Items->Add("Thread - 2 Fonksiyonu");
th2->Sleep(2000);
}

}

th1->Sleep(ms) ifadesi ilgili thread'in aldığı ms değeri kadar durdurulması için kullanılır. Bu örnekte while içerisindeki sonsuz döngüde thread'lerden biri 1 sn diğeri ise 2 sn durarak (ara vererek) çalışıyor ve ekrana hangi thread içerisinde olduğu yazdırılıyor. Dolayısıyla 1. thread aslında birim zamanda daha çok çalışmış oluyor ki uygulama sonunda da bunu göreceğiz.

Thread fonksiyonlarımız hazırsa, Form1 varsayılan yapıcı metoduna (default constructor) yani Form1 nesnesi oluşturulduğunda icra edilecek fonksiyona aşağıdaki kodları ekleyelim. Dikkat ederseniz her bir thread için yapıcı method, ilgli thread fonksiyonunu parametre olarak alıyor. CheckForIllegalCrossThreadCalls = false; ifadesi ise thread çakışmalarını önlemek için kullanılır. th1->Start() ise tahmin ettiğiniz üzere thread'leri başlatmak için.



Form1(void)
{
  InitializeComponent();
  //
  //TODO: Add the constructor code here
  //
  CheckForIllegalCrossThreadCalls = false;

  th1=gcnew Thread(gcnew ThreadStart(this,&Form1::ThreadFunction1));
  th2=gcnew Thread(gcnew ThreadStart(this,&Form1::ThreadFunction2));

  th1->Start();
  th2->Start();

}

Son olarak butona basıldığında metin alanındaki değeri listeye ekleyecek kodu ve form kapanırken thread'leri de sonlandıran kodları da ekleyerek programı çalıştıralım. 

private: System::Void button1_Click(System::Object^  sender, System::EventArgs^  e) 
{
listBox1->Items->Add(textBox1->Text);
}

private: System::Void Form1_FormClosing(System::Object^  sender, System::Windows::Forms::FormClosingEventArgs^  e) 
{
th1->Abort();
th2->Abort();
}


Görüldüğü gibi threadler program başlatıldığı andan itibaren paralel bir şekilde çalışmaya başlayacak ve thread fonksyionlarınca belirlenen görevlerini icra edeceklerdir. Metin alanına bir şeyler yazıp ekle dediğinizde ise program başka bir thread'i icra edecek ve ekrana girdiğiniz değeri yazdıracaktır. Tüm bu işlemler çakışmadan ve eş zamanlı olarak yürütülecektir. Ayrıca görüldüğü üzere Thread1 fonksiyonu Thread2 fonksiyonuna göre daha fazla icra edilecektir.  

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir yazının daha sonuna geldik, eğer kafanızı karıştıran noktalar ve kodlamada anlamadığınız kısımlar varsa lütfen yorum atarak belirtin.

Hepinize iyi çalışmalar
Emin

@Emin_Ucer


9 Temmuz 2015 Perşembe

Kısa Kısa: Veri Paketleri Nedir ?

Bilgisayar tarihinin ilk yıllarında birbirinden uzak bilgisayarları birbirine bağlama fikri oldukça heyecan vericiydi. Özellikle akademik çevrelerin bilgi paylaşımı ve ordunun haberleşme ihtiyacının karşılanması için kullanılacaktı. Akla ilk ve doğal olarak gelen şey mevcut telefon hatlarının kullanılmasıydı. Bir bilgisayardaki veri, girdi yada komut ses sinyallerine dönüştürülür ve mevcut telefon hattı boşsa (meşgul değilse) diğer bilgisayara gönderilir, tersine bir süreçle ses tekrar sayısal veriye çevrilirdi. Ancak hat üzerinde ki bilgisayar (yani terminal) sayısı arttıkça, verilerin gönderildikleri yere doğru, tam ve hızlı bir şekilde ulaştırılması işi yıllarca üzerine çalışılacak bir mühendislik problemine dönüştü. Veriler hedefe varırken bir çok terminalden geçmek zorundaydı, öncelikle hangi terminalin boş olduğu ve hangi yolun kısa olduğu gibi kararların verilmesi gerekiyordu. Ayrıca verinin gönderildiği terminale geri dönmesi önlenmeliydi. Bu ve bunun gibi problemler elektronik komünikasyon biliminin ortaya çıkmasına vesile oldu. 



Bu süreçte en önemli problemlerden biride verilerin iletilme süreleriydi. Bir terminalden gönderilecek veriler ağda kaybolup bozulmaması için bir sıraya (queue) sokulur ve bu sırayla ağ üzerinden gönderilirdi. Bu nedenle bir çok terminalden oluşan bir ağda terminallerin birinden gönderilecek bir veri, boyutu ne olursa olsun tam olarak iletilmeden diğer veri gönderilemiyordu. Örnek olarak küçük boyutlu basit bir e-posta mesajı bile iletilmek için ondan önce hatta konulan çok daha büyük boyutlu bir kayıt dosyasının hedefine ulaşmasını beklemek zorundaydı. Bu büyük boyutlu kayıt dosyasının hedefine gidene kadar geçtiği her terminaldeki veri gönderme sırasına girmesi (queue) ve diğer verilerin ulaştırılmasını beklemesi çok daha uzun sürelerin geçmesi ve mevcut bant genişliğinin boşa harcanması demekti. Bu problemin çözümü ise internetin günümüz standartlarına ulaşmasın sağlayanı "veri paketleri" sistemiyle gerçekleşti.




Veri paketleri sisteminde her veri belli boyutlardaki parçalara ayrılır ve numaralandırılırdı. Bu sayede alıcı veri paketlerini karışık bir sırada bile alsa numaralandırmaya bakarak veriyi tekrar birleştirebilirdi. Verilerin bu şekilde numaralı parçalara ayrılması sıra kavramını ortadan kaldırmış oldu. Böylece veriler numaralı küçük paketler ile mevcut terminalden rastgele sırada gönderilir oldu. Paketlerin hedefe hangi sırada ulaştığı önemli olmadığından verinin ulaşmasını bekleme kavramı da ortadan kalktı. Ayrıca veri bütün halinde gönderilmediğinden tek bir ağ hattı üzerinden iletilme zorunluluğu kalmadı, o sırada hangi hat boş ise veri paketi o hattan gönderilerek bütün ağın verimli bir şekilde kullanılması sağlanmış oldu. Bu şekilde günümüz internet ağının çalışma yapısı da şekillenmeye başladı.




Görüldüğü gibi yine basit gibi görülen problemlerin çözümü yıllar sonra devrim başlatacak olan bir teknolojinin gelişmesine ön ayak olmuş ve sahip olduğumuz şeyleri ve tüm bu yapılanları bir kez daha takdir etmemiz gerektiğini bizlere göstermiştir. 

Hepinize Keyifli Çalışmalar

Emin Üçer
@Emin_Ucer

27 Haziran 2015 Cumartesi

Transistörlü Güçlendiriciler

Güçlendiriciler yada diğer isimleriyle yükseltgeçler, zayıf elektronik sinyallerinin genliklerini büyütmek için kullanılan devre bloklarıdır. Elektronik sinyaller devrelerde kullanıldıkları yere göre gerilim veya akım formunda olabilirler. Dolayısıyla transistörler de elektrik devrelerinde farklı konfigürasyonlarda bağlanarak gerilim veya akım yükseltmek için kullanılırlar. Hem akımı hem de gerilimi yükselten güçlendiricilere ise güç yükseltgeçleri denir.


Gerilim ve akım kazancı sağlayan BJT transistörlü güçlendiriciye örnek olarak ortak emitörlü yükseltgeç verilebilir. Bu konfigürasyonda yükseltilecek giriş sinyali beyz-emitör arasına uygulanır, yükseltilen çıkış sinyali ise kolektör-emitör arasından alınır. Bu yükseltecin önemli bir özelliği ise giriş sinyalin fazını 180 derece kaydırma (inversion) yapmasıdır.


Bazen devre içerisinde bir yerdeki gerilimi devrenin başka bir yerinde kullanmak gerekebilir. Bu işlemi yaparken coupling'den dolayı empedans uyumsuzluğu oluşur, gerilim seviyesi düşer ve veri kaybolur. Bunu önlemek için gerilim tamponları (voltage buffer) kullanılır. Bu tamponlar gerilim kazancı 1 (bir) olan yüksek giriş empedansına sahip yükseltgeç özelliği gösterirler. Bu tip bir yükseltgecin transistörlü karşılığı ortak kolektörlü yükseltgeçlerdir. Bu konfigürasyonda giriş gerilimi beyz-kolektör arasından verilir , çıkış gerilimi ise emitör-kolektör arasından alınır. Ortak kolektörlü yükseltgeçler akım kazancı sağlarlar.



Eğer ilgili sinyal gerilim formunda değilde akım formunda ise bu kezde akımı kaybetmemek için akım tamponu (current buffer) kullanılması gerekir. Bu kez transistör ortak-beyz kanfigürasyonunda bağlanır. Bu kez giriş kolektör-beyz arasından verilirken çıkış emitör-beyz arasından alınır. Bu tip yükseltgeçler gerilim kazancı sağlarlar.







14 Haziran 2015 Pazar

Genlik Modülasyonu (AM)


Elektromanyetik dalgaların keşfi birçok fikri ve yeniliği de peşinde getirdi. Eğer uzayın bir yerinde yaratılan dalgalar, uzak başka bir köşesinde ki parçacıkları (elektron) eş zamanlı uyarabiliyorsa bu bilginin de çok uzak mesafelere aynı sürede (ışık hızıyla) iletilebileceği anlamına geliyordu. Ancak bu bilginin verici(yayıcı) kısmında anlamlı bir şekle (akım / gerilim) dönüştürülmesi ve alıcının da bu bilgiyi, bu şekilden tekrar eski haline çevirmesi beklenirdi.  Çünkü bilginin taşınması ancak bu yolla mümkün olabiliyordu.


Bu yazıda bilginin dönüştürülmesi ve işlenmesini anlatmayacağım. Bu işlemlerin hali hazırda yapılmış olduğunu düşünelim. Bilgiyi gönderebilmek için değişen alanlara ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. (değişen alanlar birbirini yaratır.) Göndereceğimiz bilgide zaten sürekli değişen rastgele sinyallerden oluşur.(örneğin konuşmaların zaman-geririlim grafikleri rastgele süreçlerdir.)  Ancak sinyal frekansları (ses için 20-20khz) mevcut iletişim için yetersiz ve verimsiz kalır. Ayrıca birçok kaynaktan alınan bilgileri aynı frekans bandından da gönderemezsiniz. Belki her birini frekans izgesinde kaydırarak göndermeniz, mevcut kanalın bant aralığını da kullanmanızı sağlar (radyo yayınları).  Ayrıca sinyali düşük frekansta yaymak için kullanılan anten boyunun da çok büyük olması gerekir.  Tüm bunları hesaba kattığımızda bilgi sinyalinin modüle edilmesi (kipleme) doğru bir yöntemdir. Modülasyon, düşük frekanslı bir sinyalin, taşıyıcı denilen yüksek frekanslı bir sinyal üzerine bindirilmesidir. Bu şekilde bilgi, kolayca uzak mesafelere gönderilir ve verici kısmında taşıyıcıdan arındırılarak kullanılabilir (demodülasyon). Üç çeşit analog modülasyon vardır. Onlardan biride bilginin, taşıyıcının genliğinde gönderildiği genlik modülasyonudur (AM). Sabit genlikli yüksek frekanslı taşıyıcı, bilgi sinyali ile modüle edildiğinde aşağıda (c)  görünün sinyal elde edilir. Modüle olmuş sinyalin zarfı(genliği) takip edildiğinde ise bilgi sinyali kolayca görülebilir. 


Bu işlem matematikte çarpma işlemine karşılık gelir. Yani eğer bilgi sinyalimiz m(t) ve taşıyıcı sinyalimiz c(t) ise, modüle olmuş sinyalimiz;


olur. Taşıyıcı olarak da kolay üretilebilmeleri ve sahip oldukları matematiksel özelliklerinden dolayı cosinüs sinyalleri tercih edilir. Bu sinyalleri istenilen frekansta elektronik ortamda osilatörler ile üretmek oldukça kolaydır. Bu durumda modüle olmuş sinyal;


şeklinde ifade edilir.

Çarpma işlemi doğrusal olmadığı için diğer doğrusal matematik işlemlerinden (toplama, çıkarma, integral, türev..) farklıdır. Bu nedenle modülasyon işlemi sadece doğrusal ve pasif devre elemanları (R,L,C) kullanılarak gerçekleştirilemez. Lineer olmayan aktif bileşenlere ihtiyaç duyulur. En çok kullanılanlar ise diyotlar ve transistörlerdir. Şimdi bunun nasıl gerçekleştiğine bakalım.

Diyotlar yarı iletken aktif devre elemanlarıdır. Üzerinden geçen akım ve uçları arasında ki gerilim ilişkisi bir dirençte olduğu gibi doğrusal değildir ve aşağıdaki Shockley bağıntısıyla verilir. 


Bu denklemde Is ve Vt diyot sabitleridir. Vd ise diyotun anot ve katot uçları arasında ki gerilimi gösterir. I beklenildiği gibi diyot üzerinden akan akımdır.

Elimizde ki bu denklemi, biraz matematik kullanarak çarpma işlemini gerçekleştirmek için düzenlememiz gerekir. Bunun için Taylor serisini kullanmak oldukça makul bir çözümdür. 



İfadeyi sabit terimden arındırıp yüksek dereceli terimleri de ihmal edersek, anlamlı olarak sadece 2. ve 3. terimler kalacaktır. Bu açılımı da diyot denklemine uygularsak aşağıdaki ifadeyi elde ederiz.


Bu denklem bize şunu gösterir. Eğer Vd’yi iki sinyalin (taşıyıcı ve mesaj) toplamı şeklinde yazabilirsek, kareli ifade bize istediğimiz çarpımı verecektir. Tabi bunun yanında daha birçok terim ve sabit de oluşabilir. Bunların iyi tasarlanmış devreler ve süzgeçlerle giderilmesi göndericinin kalitesini artıracaktır.

Bu olay aşağıdaki matematiksel ifade de özetlenmiştir. 



Sinyalleri toplamak, elektrik devrelerinde kolay bir işlemdir. Aşağıdaki devrede Vx geriliminin değeri, c(t) ve m(t) sinyallerinin toplamıyla orantılıdır. Uygun direnç değerleriyle istenilen oran elde edilebilir. Buradaki diyot üzerinden geçen akımın Re direnci üzerine düşüreceği gerilim (Vout) istediğimiz modüle sinyali bize verecektir.


Bununla birlikte daha öncede belirttiğim gibi istenmeyen daha birçok bileşeni de içerdiği için bu genlik modülatörü pratikte tercih edilmez. Ayrıca diyot, üzerinde negatif gerilim oluştuğunda akım geçirmeyeceğinden çıkış sinyali modülasyonun negatif tarafını kırpacaktır. Bu devreyi size göstermem de ki amaç bu işlemin matematik yapısının anlaşılmasını sağlamaktır.

Şimdi gördük ki aktif bileşen bizlere sinyalin karesini almamızı sağlamış oldu. Bizde bunu kullanarak iki sinyalin toplamının karesini almış olduk ve bu bize sinyallerin çarpımını içeren bir ifade vermiş oldu. Aslında sinyallerin toplamı şart değil, keza farklarının da karesi bize yine çarpımlarını verecektir. Şimdi bu bilgiyi uygulayabileceğimiz başka bir modülatör görelim. 


Bu yükselteç devresinde beyz ve emitör arasındaki diyotun iki ucu arasındaki gerilimi Vbe; taşıyıcı sinyalin ve mesaj sinyalinin farkı kadardır. [ Vbe = c(t)-m(t) ]. Yine diyot denkleminin kullanılmasıyla görülecektir ki emitör akımı ve dolayısıyla kolektör akımı çıkışta istenilen modüle olmuş sinyalin gerilimini oluşturacaktır.

Aynı teori, alan etkili transistörlere de (FET) uygulanabilir.  Bir Fet in akım bağıntısı aşağıdaki ifade ile verilir.


Burada Vg, Fet’in kapı gerilimi, Vp ise sabit eşik gerilimidir, k ise sabit bir sayıdır. Bu ifadeden anlaşılabileceği gibi Fet’in kapı(gate) girişine uygulanan bir sinyaller toplamı çıkışta çarpım bileşenini verecek bir akım meydana getirecektir.

Tüm bu çarpma işlemlerini meydana getiren devrelere mixer denir ve haberleşme elektroniğinde sıkça kullanılırlar. Bir mixerin kalitesi ürettiği sinyalin saflığı yani ekstra bileşenleri arındırma kapasitesine bağlıdır. Piyasada 1496 gibi analog modülasyon entegreleri bulunur. Gelişmiş mixerlerin analizi ve tasarımı analog sinyal işleme becerisi gerektirir. Bu bakımdan doğrusal olmayan devre elemanlarının çalışma prensibini bilmek elzemdir.

Genlik modülasyonu öğrenmesi ve anlaşılması en basit olan modülasyon türüdür. Elinizdeki bilgiyi kipleyip bir anten ile göndermek ise bilginin tekrar alınıp kullanılması için yeterli değildir.  Bu işlemlerin bir nevi tersini de alıcı tarafında yapılıp, modüle olmuş sinyali demodüle etmemiz gerekir. Bu işlem de yine doğrusal değildir ve aktif elemanların kullanılmasını gerektirir. Bu ise başka bir yazının konusu olabilir J

Herkese iyi çalışmalar

Emin Üçer
@Emin_Ucer



Haberleşmenin Kısa Tarihi

Sadece şuan ve 100 yıl önce ki insanların sahip olduklarına bakarak hayretler içerisinde kalabiliyorsanız “Buraya nasıl geldik” sorusuna cevap aramak için yeterli merak duygusuna sahipsiniz demektir. O halde durmayın! Bu duygunuzu tatmin edin ve dünyayı değiştiren şeylerin tarihine yolculuklar yapın…

Haberleşmenin Tarihi -1
1860’dan önce bir mektubun New York’tan Kaliforniya’ya ulaşması tam altı hafta sürerdi. Hatta Kaliforniyalılar, doğu yakasında olan bir olayın haberinin batıya gelmeden unutulduğu hakkında espriler ve şakalar yapardı. Ama bu durum çok çabuk değişmeye başlamıştı.

Hareketli Kollar

1791’de Fransız Claude Chappe işaret göndermenin yeni bir yöntemini bulmuştu. Aşağıda gördüğünüz binadan uzun ve düz hatlar boyunca inşa etmeye başladı. Her binanın tepesinde A’dan Z ye kadar olan harfleri temsil edecek pozisyonlara hareket edebilen kollar vardı. Özellikle uzak mesafelerin görülebildiği gündüzleri epey iş görmüştü.

1794’te Prusyalıların Conde-sur-l’Escaut şehrini aldığı haberi 145 km uzaktaki Parise bu yöntemle 1 saatten kısa bir sürede gönderilmişti. 1852’ye kadar Fransa’da bu binalardan 556 adet vardı ama Chappe bu sayıdan memnun değildi. O daha çoğunun daha kısa sürece inşa edilmesini ummuştu, 1805’te de kendini öldürdü.

1790 yılında Philadelphia'daki insanlar şirketlerin hisse senetlerini alıp satmaya başlamıştı. Çok kısa bir süre sonra Philadelphia’daki birkaç grup iş adamı New York ile fiyatlar konusunda haberleşme için bu binalardan oluşan istasyonlar kurdular. Bu istasyonlar güneşi ve aynaları da kullanıyordu. Eğer hava açık ve güneş parlaksa bilgi 10 dakika içinde bu iki şehir arasına yolculuk edebiliyordu.

Elektrikli Telgraf
1860 ve 1861 arası  St Joseph(Missiori) ve Sacramento(California) arasına postalar atlarda ulaştırılıyordu. 14 gramlık yük başına 1 dolarlık ücret karşılığı mektuplar ve paketler bu iki şehir arasına 6 eyalet geçerek 3000 km mesafeye 10 gün sonra ulaşırdı. Bu iş 1861 de Pasifik Telgraf hattı tamamlanana kadar sürdü. Ondan sonra mesajlar çok kısa bir sürede iletilmeye başladı ama mektupların ulaşması 1869’da Californya tren yolunun açılışına kadar daha uzun sürdü.

Elektrikli telgrafın tarihi 19. Yüzyılın başlarına kadar gider ama ilk çalışan sistem ingliliz William Cooke ve Charles Wheatstone tarafından 1837’de icat edildi. Cihazları, bir tahta yapıya oturmuş gösterge üstünde farklı harfleri işaret 5 tane ibre kullanıyordu. 


1843’e kadar bu iki adam Paddington/Londra - Slough arasındaki 35 km’lik tren yolu boyunca bir telgraf hattı kurdular. Tam iki yıl sonra Paddington’dan trene binen bir katil telgraf sayesinde Slough’a gönderilen bir mesaj ile oraya varır varmaz yakalandı.

1837’de Amerikalı Samuel Morse ve Alfred Vail harfleri ve kelimeleri işaretlemenin yeni bir yolunu buldular. Telgraf ise bu yöntem için biçilmiş bir kaftandı. Artık, hareketli ibreler yerine uzun ve kısa sesler çıkaran basit bir anahtar kullanılıyordu. Diğer uçtaki kişi bu sesleri uzun ve kısa çizgiler/şeritler şeklinde kâğıda döktükten sonra normal dile çeviriyordu. 


1855’de ise David Hughes yazıcı telgrafı icat etti. Böylece mesajlar artık hattın bir ucunda daktilo gibi yazılıyor diğer ucunda kelimeler şeklinde yazıya çevriliyordu.


6400 km’lik telgraf hattı olan Britanya 1851’de Fransa, 1858’de de Amerika ile birleştirildi. Ancak Atlantik Okyanusu altındaki kablolar çok ince olduklarından her hafta zarar görüyorlardı. 1865’te başka bir kablo indirildi ama o da çok dayanmadı. Başarılı bir bağlantı sonraki yıl tamamlandı ve 1870’lere kadar Avrupa ve Amerika, Hindistan, Uzak doğu ve Avustralya’ya bağlanmış oldu.

Haberleşmede ki bu ilerleyiş hayatın birçok alanını etkiledi. 1849’da Aachen-Almanya’da Paul Julius Reuter iş bilgilerini göndermek için bir organizasyon başlattı ve bu sayade haber raporlarını satmaya başladı.  Şirketi Reuters günümüzde hala tüm dünyada iş yapıyor. 1853-56 Kırım savaşında ise Karadeniz’de Balaclava ve Varna arasına yerleştirilen kablo İngiliz ve Fransız komutanlarının, hükümetleriyle mevcut Avrupa telgraf sistemini kullanarak haberleşmelerini sağlamış oldu.

Emin Üçer
@Emin_Ucer